(İZMİR) – İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, Harmandalı ile başlayan “çöp depolama krizine” ilişkin yaptığı açıklamada, “Olay bakanlıkta bitiyor. Önümüzdeki günlerde makul bir noktaya gideceğimize inanıyorum. Değerlendirme süreci devam ediyor, henüz sonuçlanmadı. Umarım hepimiz için doğru bir çözüme ulaşırız” dedi.
Harmandalı Düzenli Atık Depolama Tesisi’ne ilişkin süreç devam ediyor. Bölgeye çöp depolama için verilen izin 31 Ekim Cuma günü sona ererken İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin uzatma talebine Bakanlıktan yanıt gelmedi. Sürece ilişkin değerlendirmelerde bulunan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Cemil Tugay, şunları kaydetti:
“Mahkemenin burayla ilgili verdiği kararın tam olarak anlaşıldığını zannetmiyorum. Mahkeme, ‘buraya atık veya çöp dökülmesi çevre sağlığı açısından uygun değildir’ gibi bir karar vermedi aslında. Heyelan riski nedeniyle bu riskin olup olmadığının belirlenmesi ve buna göre sürecin devam etmesi yönünde bir karar verdi. Bu nedenle hem Büyükşehir Belediyesi hem de oradaki atık dönüşüm tesisi ve işletmecisinin çabasıyla üniversiteden ve özel sektörden raporlar alındı. Bu raporlar Bakanlığa sunuldu. Bakanlık, raporları incelediğinde ‘bu alanı şimdi açalım ama biraz daha detaylı bir değerlendirme yapılsın’ dedi. Değerlendirme yapmamızı istedi. Biz de bu değerlendirmeleri yaptık. Raporlar yeniden Bakanlığa sunuldu ve Bakanlık bunları kabul etti. Dolayısıyla şu anda alanın kullanımıyla ilgili teknik bir sorun yok.”
“11 alan için başvuru yaptık”
Alternatif alanlar için de uzun süredir çalışma yürütüldüğünü belirten Tugay, şunları söyledi:
“Bazı vatandaşlarımız, özellikle yakında oturanlar, bu şekilde kullanılmasına tepki gösteriyorlar. Buna saygım sonsuz. Ancak şu bir gerçek; şu anda çevreye ciddi zarar veren bir durum yok. Gerekli önlemler alınıyor. İzmir’de günde yaklaşık 6 bin ton atık toplanıyor. Bu atığın bir kısmını Ödemiş ve Bergama’daki iki tesiste bertaraf edebiliyoruz. Ancak diğer kısmı için maalesef göreve geldiğimde hazır hiçbir şey yoktu. Göreve geldiğimden beri 11 alan için başvuru yaptık. Kemalpaşa’da da bir yakma tesisiyle ilgili çalışmalar yapıldı ama hiçbirinden sonuç alınamadı. Bu süreç bizim dışımızda, biraz Bakanlık tarafından istediğimiz gibi yürümeyen bir süreç. Bunu kimseyi suçlamak için söylemiyorum ama kolay değil.
“Olay bakanlıkta bitiyor”
Menderes’te belirlenmiş bir alan vardı. Ancak konu bölgede politize edildi ve aslında bertaraf tesisi olacak bir alan sanki vahşi depolama alanı olacakmış gibi anlatıldığı için yanlış anlaşıldı. İnsanlar tepki gösterdi ve süreç siyasi nedenlerle tıkandı. Yamanlar’da da Aziz Başkan zamanında bir tesis çalışması başlatılmıştı. Ancak yer altı su rezervlerinin olumsuz etkileneceği ve bununla ilgili bir çalışma yapılması gerektiği için durdurulmuştu. Yaklaşık 5 yıl gerektiriyordu ve masraflıydı. Ayrıca öngörülen alan belediyeye ait değil, özel mülkiyetin yoğun olduğu bir bölgeydi. Bu nedenle de ilerleme sağlanamadı. Bakanlıkla son görüşmemizde, burayla ilgili ÇED sürecinin dolduğunu gördük ve yeniden başlatılması gerektiği ortaya çıktı. Bugüne kadar sadece iki noktada kısmi ilerleme sağlanabildi. Kemalpaşa Organize Sanayi Bölgesi’nde yakma tesisiyle ilgili bir mesafe alınmıştı, ancak o da durduruldu. Hemen hemen her başvuru, önü tıkanmış başvuruydu. Dolayısıyla ‘hiçbir şey yapılmadı, beklendi’ iddiası doğru değil. Çok çalışıldı, çok uğraşıldı ama olay bizde bitmiyor. Olay Bakanlıkta bitiyor. Çünkü belediyenin uygun alanlarla ilgili teklif ve tahsis talepleri zaten iletildi, ancak hiçbirinden sonuç alınamadı. Bugün geldiğimiz noktada bizim ilerleyemediğimiz, Bakanlığın da bize beklediğimiz kadar yardımcı olmadığı bir durum var.”
“Çok sorumsuz bir açıklamadır”
Menemen Belediye Başkanı Aydın Pehlivan’ın açıklamalarına da tepki gösteren Tugay, “Rahatsız olduğum bir konu daha var. Çöpün siyaseti olmaz ama maalesef bazı siyasetçiler konuyu rant malzemesi haline getirdiler. Bir ilçe belediye başkanı ‘buraya tesis yaptırmadık’ diye anlamsız bir açıklama yaptı. Bu çok sorumsuz bir açıklamadır. Kendi ilçesinin atığının nereye gideceğini de açıklaması gerekir. Sonuçta birkaç yüz bin nüfuslu bir ilçeden bahsediyoruz. Onların atığını nereye göndermeyi planladığını da açıklarsa memnun oluruz” diye konuştu.
“Umarım hepimiz için doğru bir çözüme ulaşırız”
Bakanlığa çağrıda bulunan Tugay, şu ifadeleri kullandı:
“Bakanlığımızın aklı başında bürokratları, iyi niyetli olduğuna inandığım bir bakanı var. Onların çözüm üretme noktasında adım atacağına inanıyorum. Hep birlikte İzmir’e sahip çıkacağız. Kendi atığımıza ve çöpümüze sahip çıkacağız. Bu sadece bugünün değil, geleceğin de konusudur. ‘Harmandalı’nı açın, oraya çöp dökelim’ demiyorum ama bu sorunu çözmemiz gerekiyor. Sorunu makul ve mantıklı bir yoldan çözmemiz lazım. Şu anda her zamankinden daha fazla çaba ve duyarlılık içindeyiz. Belediyedeki arkadaşlarımız da bu konuda elinden geleni yapma gayreti içinde. Önümüzdeki günlerde makul bir noktaya gideceğimize inanıyorum. Değerlendirme süreci devam ediyor, henüz sonuçlanmadı. Umarım hepimiz için doğru bir çözüme ulaşırız.”
“Bunu söyleyen insan biraz utanır, sıkılır”
AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya’nın “Bugün kent yanıyor” açıklamasına yanıt veren Tugay, şöyle konuştu:
“Sayın Atilla Kaya yine sığ siyaset yapıyor. Sığ siyaset, insanların akıllarını karıştırmaya çalışmaktır. ‘Bugün sorun var, bu sorunla ilgilenmiyorlar’ diyorlar. Nasıl ilgilenmiyoruz? Mesaimizin yüzde 70-80’ini bu sorunlarla ilgilenmeye ayırıyoruz. Ama bugün sorun varsa, Sayın Atilla Kaya ve onun gibi düşünenler şunu bilsin: Bu, geçmişte bugünü düşünmedikleri içindir. Eğer geçmişte bugünü düşünerek hareket edilseydi, bugün bu sorunlar olmazdı. Dolayısıyla biz de geleceği düşünmezsek, bugünden geleceğe başka sorunlar taşımış oluruz. Bu kadar sığ düşünce olur mu? Böyle bakış açısına sahip siyasetçilerle bu ülke yönetilirse, o zaman bu ülkenin geleceği yok demektir. Bunu söyleyen insan biraz utanır, sıkılır. Gerçekten inanılmaz bir şey.”
“Konu, siyasi iradenin ne yönde konulacağıyla ilgili”
Bakanlık ve Ankara ile görüşmelerin devam ettiğini ve ortak payda için çalışmaların yürüdüğünü söyleyen Tugay, şöyle konuştu:
“Sayın Bakan Murat Kurum buraya geldiğinde bu konuyla ilgili bir toplantı yaptık. Onun dışında teknik ekipler de pek çok görüşme gerçekleştirdi. Sürekli bir iletişim hali vardı ve bu devam ediyor. Ben de üzerime düşen kısmında gerekeni yapıyorum. Bakanlığa gitmem gerekirse gitmeye hazırım ama şu anda konu bizim gidip gitmemizle ilgili değil. Konu, siyasi iradenin ne yönde konulacağıyla ilgili. Burada dahil olan siyasetçiler, İzmir Valiliği’nde yaptığımız toplantıda başka bir ağızla konuşuyorlardı. 1,5 aylık sürenin sonunda hiçbir tesisin yapılamayacağını herkes biliyordu. Herkes, biraz daha zamana ihtiyacımız olduğunu da biliyordu. O gün de bunu herkes kabul etmişti. Sadece Sayın Bakan, ‘Bu süreyi sizden beklediklerimizi yaparak geçirmenizi istiyoruz’ dedi. Biz de o süreyi öyle geçirdik. Hatta bizden beklenenin daha fazlasını da yaptığımızı düşünüyorum. Sorumluluk sahibi insanlar olarak davranıyoruz. Bu şehri öyle yönetiyoruz, öyle siyaset yapıyoruz. Ama sadece popülizm, sadece siyasi rant peşinde koşup şehrin sağlığını ve düzenini düşünmeyen, sadece burada problem çıksın diye uğraşan insanların müdahaleleri yüzünden bugün bunları yaşıyoruz. Onlar bu müdahaleyi yapmasalar, siyasi olarak böyle bir müdahale peşinde koşmasalar, bugün bu şehir bu problemi yaşamazdı. Ancak yardımcı olması gerekenlerin adeta sorun çıksın diye uğraştığını, sorun çıktığında da neredeyse sevinçten deliye döndüklerini görüyorum. Utanmaları gerekiyor. Bu şehirde problem yaşasın diye sevinen insanların bu tutumlarından utanmaları gerekiyor. Böyle siyaset olmaz, böyle anlayış olmaz.
“Bir çözüm yoluna ulaşacağız”
Aslında çok kolayca çözülebilecek bir sorunu büyütmeye çalışanlar var. Ben yine de her durumda Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığımızın iradesine ve sorumluluk anlayışına güveniyorum. Umuyorum ki bu süreçte onların desteğiyle olay büyümeden çözülecek ve bir çözüm yoluna ulaşacağız.”

