Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

Depremde yıkılan Alpargün Apartmanı davasında gerekçeli karar: “Müteahhit, ‘olursa olsun’ diyerek olası kast suçunu işlemiştir”

Adana’da 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı’nın müteahhidi Hasan Alpargün’e verilen 62 kez müebbet ve toplam 865 yıl hapis cezasının gerekçeli kararına ANKA Haber Ajansı ulaştı. Kararda, Yargıtay içtihatları ve doktrindeki Frank formülüne atıf yapılarak sanığın “olursa olsun” diyerek hareket ettiği ve olası kastın oluştuğu sonucuna varıldığı belirtildi.

Adana'da 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün

Haber: Mehmet OFLAZ

(ANKARA) – Adana’da 6 Şubat depremlerinde yıkılarak 96 kişinin yaşamını yitirdiği Alpargün Apartmanı’nın müteahhidi Hasan Alpargün’e verilen 62 kez müebbet ve toplam 865 yıl hapis cezasının gerekçeli kararına ANKA Haber Ajansı ulaştı. Kararda, Yargıtay içtihatları ve doktrindeki Frank formülüne atıf yapılarak sanığın “olursa olsun” diyerek hareket ettiği ve olası kastın oluştuğu sonucuna varıldığı belirtildi.

6 Şubat depremlerinde Adana’da yıkılan 11 apartmandan biri olan Çukurova’daki Alpargün Apartmanı’nda 96 kişi yaşamını yitirdi, 1 kişi ise yaralandı.

Binanın müteahhidi ve teknik uygulama sorumlusu Hasan Alpargün, deprem günü Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kaçtıktan sonra yakalanarak Adana’ya getirildi. Gözaltına alındığında gazetecilerin, “Yaptığınız binanın çökmesiyle ne diyeceksiniz” sorusuna Hasan Alpargün, “Mukadderat” yanıtını verdi ve 13 Şubat 2023’te tutuklandı.

Yeniden 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası verildi

Adana 12. Ağır Ceza Mahkemesi, 27 Eylül 2024’teki karar duruşmasında Alpargün’e, “olası kastla birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma” suçundan 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası verdi. Ancak Adana Bölge Adliye Mahkemesi 18. Ceza Dairesi, “olası kast koşullarının oluşmadığı” gerekçesiyle kararı bozarak dosyayı yerel mahkemeye gönderdi. Yeniden görülen davada 12. Ağır Ceza Mahkemesi, Alpargün’e aynı suçtan tekrar 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezası verdi.

“Sanık ‘olursa olsun’ diyerek hareket etmiştir”

Mahkeme, sanık Alpargün’e ilişkin 85 sayfalık gerekçeli kararında; statik proje müellifi, yapım müteahhidi ve fenni mesul olarak birden fazla sorumluluğu bulunduğunu, hazırladığı statik projenin yetersizliğinin yanı sıra kolon, kiriş ve temel donatı alanlarının eksik bırakıldığını ve projeyle uygulama arasında ciddi uyumsuzluklar tespit edildiğini belirtti. Kararda, özellikle taşıyıcı sistemde projeyle uygulama arasında 100–150 cm’yi bulan kolon kaymaları bulunduğu, malzeme kalitesinin ve donatı detaylandırmasının da yetersiz olduğu vurgulandı.

Konya Teknik Üniversitesi heyetinin raporuna atıfla, binanın öngörülenden daha düşük şiddetteki bir depremde yıkıldığına dikkat çekilen gerekçeli kararda; sanığın inşaat mühendisi olması nedeniyle, yukarıda belirtilen eksikliklerin bir depremde yıkıma ve can kaybına yol açacağını bilebilecek durumda olduğu vurgulandı. Buna rağmen sanığın bu duruma kayıtsız kaldığı, fenni mesul olarak denetim yükümlülüğünü yerine getirmediği, gerekli önlemleri almadığı ve gerektiğinde yeniden imalat yaptırmadığı; bu nedenle muhtemel neticeyi göze alıp kabullendiği sonucuna varıldı.

Mahkeme, Yargıtay içtihatları ve doktrindeki Frank formülüne de atıf yaparak, sanığın “olursa olsun” diyerek hareket ettiğini belirtti ve olası kastın oluştuğu sonucuna vardı.

Sanığa 62 kez müebbet ve 865 yıl hapis cezasının verildiği hatırlatılan kararda, “sanığın depremden hemen sonra Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne kaçıp yakalanması, yargılama sürecinde işlediği suça yönelik pişmanlık göstermemesi nedeni ile hakkında TCK’nın 62. maddesinin (takdiri indirim) uygulanmasına yer olmadığına karar verilmiştir” denildi.

“Bu karar Türkiye’deki tüm deprem yargılamaları açısından tarihi bir emsal niteliğindedir”

Binada abisi, yengesi ve ikiz yeğenlerini kaybeden avukat Beşir Ekinci, süreci ANKA Haber Ajansı’na şöyle değerlendirdi:

“Bu karar, sadece bir dosyanın sonucu değil; Türkiye’deki tüm deprem yargılamaları açısından tarihi bir emsal niteliğindedir. Mahkeme, binanın yıkılmasına neden olan teknik aykırılıkların ve fahiş kusurların basit bir ihmal değil; bilinçli tercihler olduğunu tespit etmiş, sanığın ölümleri öngördüğü halde inşa faaliyetini sürdürdüğü kanaatine varmıştır.

Bu nedenle verilen 62 ağırlaştırılmış müebbet ve 865 yıl hapis cezası, gerekçesiyle birlikte artık tüm deprem dosyalarında başvurulabilecek güçlü bir hukuki dayanak haline gelmiştir. Ben de 6 Şubat depreminde ailemden dört yakınını kaybetmiş bir avukat olarak bu kararın takipçisi ve savunucusuyum. Gerekçeli kararın kamuoyuna ulaşması, benzer dosyaların aydınlatılması ve adalet arayışının güçlenmesi açısından büyük önem taşımaktadır. Deprem dosyalarında çalışan tüm meslektaşlarımız, gerekçeli kararı dosyalarına emsal olarak sunmak istedikleri takdirde benimle iletişime geçebilirler.”