(ANKARA) – Ankara Üniversitesi Cebeci Kampüsü’ndeki 4 öğrenci, 10 ve 11 Kasım’da kampüsten ayrılmalarının ardından “Bir daha bu okula gelmeyeceksiniz” diye tehdit edilerek bir grup tarafından saldırıya uğradı. Ankara Üniversitesi öğrencileri de sıra arkadaşlarına yapılan saldırıları protesto etmek için toplandı. Açıklamada, “Cebeci Öğrencileri olarak bugün burada demokratik ülke, demokratik üniversite taleplerimizden vazgeçmediğimizi, ifade, eğitim ve yaşam hakkımızı gasp eden herkese karşı öğrenciler olarak tüm sıra arkadaşlarımızla beraber mücadele edeceğimizi tekrar buradan ilan ediyoruz” dendi.
Ankara Üniversitesi öğrencileri, Cebeci Kampüsü’ndeki 4 öğrencinin 10 ve 11 Kasım’da kampüsten ayrılmalarının ardından bir grup tarafından saldırıya uğramasını protesto etmek için Cebeci Kampüsü’ndeki yemekhane önünde bir araya geldi. Öğrencilere CHP’li milletvekilleri Sibel Suiçmez, Okan Konuralp, İsmet Güneşhan; DEM Parti İstanbul Milletvekili Özgül Saki ve TİP İstanbul Milletvekili Ahmet Şık da destek verdi.
Öğrenciler, sıra arkadaşlarına yapılan saldırıları şu açıklamayla protesto etti:
“Linç girişiminde bulunmalarının ardından okula girmeme tehdidi ve hakaretlerine devam eden üstelik saldırı görüntülerini sosyal medyadan bir zafermiş gibi paylaşmaktan çekinmeyen bu faşist çeteler hakkında üniversite içerisindeki gerekli yerlere şikayette bulunmanın dışında süreçle alakalı adli suç duyurusunda da bulunduk. Bu bakımdan sürecin her daim takipçisi olmaya devam edeceğimizi dile getiriyoruz. Öğrenciler olarak can güvenliğimizin sağlanarak, sınavlarımıza güvenli bir biçimde girebilmek için dekanlığa dilekçelerimizi teslim ettik. Bu saatten sonra herhangi bir arkadaşımızın kılına dahi zarar vermeye yönelik bir saldırının sorumlusu Ankara Üniversitesi Rektörlüğü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekanlığıdır. Bahsi geçen çetelerin okullarımıza sirayet etmesi ve biz öğrenciler içinde bir korku iklimi yaratma çabaları iktidarın baskı politikaları ile ortaklaşmaktadır.
“İLEF’te, Mülkiye’de, Hukukta ve EBF’de dayanışma…”
Kendilerini ‘Mülkiye Teşkilatı’ olarak adlandıran bu faşist grup, Türkiye’de devlet ve NATO eliyle desteklenen, gençliğe karşı konumlandırılan Ülkü Ocakları geleneğinin bugünkü uzantısıdır. 1960’lardan itibaren üniversitelerde yükselen öğrenci hareketlerini bastırmak, demokratik ve özgür düşünceyi sindirmek amacıyla örgütlenmiştir. 70’ler boyunca kampüslere dönük sistematik saldırılarla, Maraş’tan Çorum’a, Bahçelievler’den 16 Mart Beyazıt Katliamı’na uzanan faşizan şiddet zincirinin parçaları olmuşlardır
Uzun süredir gerek öğrencilere gerekse de akademisyenlere uygulanan bu baskılar eğitim hakkımızı elimizden almaya yöneliktir. Bizler kampüslerimizde okumak, konuşmak ve en önemlisi yaşamak istiyoruz. Ancak tüm baskı araçlarıyla bunun engellenmeye çalışıldığı bir süreç içerisindeyiz. Bu saldırılar Cebeci’de ilk kez karşılaştığımız saldırılar değil. 2016’dan, 2019’a, 2021 Ekonomik Forumu’ndan ve 2025 Filistin ile dayanışma açıklamasına kadar, sistematik olarak saldırıya uğradığımız kampüsümüzde bu faşist çetelerin saldırılarına boyun eğmedik. Bundan sonra da tüm baskılara karşı gelmek için sıra arkadaşlarımız ile birlikte İLEF’te, Mülkiye’de, Hukukta ve EBF’de dayanışma içerisinde olmamız gerektiğini dile getiriyor ve sıra arkadaşlarımızı baskılara karşı mücadeleye çağırıyoruz.
Bu saldırılar, Cebeci ile sınırlı kalmayıp Cebeci’de bıçak çekilerek, Hacettepe’deki palalar ile biz öğrencilerin canına kastedilerek, Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi’nde ve Ege Üniversitesi’nde de yaşanmıştır. Sözde güvenliğimizden sorumlu olan ÖGB’nin bize yönelik saldırıları engellemediği gibi, en meşru taleplerimizle var olduğumuz alanlarda bize saldırdığını, bizi fişlediğini ve çetelerle de kol kola hareket ettiklerini biliyoruz. Cebeci öğrencileri olarak bugün burada demokratik ülke, demokratik üniversite taleplerimizden vazgeçmediğimizi, ifade, eğitim ve yaşam hakkımızı gasp eden herkese karşı öğrenciler olarak tüm sıra arkadaşlarımızla beraber mücadele edeceğimizi tekrar buradan ilan ediyoruz.”

