Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

57 gündür tutuklu bulunan Emekli Albay Orkun Özeller, ilk duruşmada tahliye edildi

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili paylaşımları nedeniyle 57 gündür tutuklu bulunan Emekli Albay Orkun Özeller’in ilk duruşmada; “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatına, “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan ise cezalandırılmasına hükmedildi. Hakim, hükmün açıklanmasını geri bırakarak, Özeller’in tahliyesine karar verdi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili paylaşımları nedeniyle 57

Haber: Zuhal ÇİLOĞLAN

(İSTANBUL) – MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile ilgili paylaşımları nedeniyle 57 gündür tutuklu bulunan Emekli Albay Orkun Özeller’in ilk duruşmada; “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatına, “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan ise cezalandırılmasına hükmedildi. Hakim, hükmün açıklanmasını geri bırakarak, Özeller’in tahliyesine karar verdi.

“Terörsüz Türkiye” sürecine ilişkin yaptığı açıklamalar nedeniyle MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin şikayetçi olmasıyla tutuklanarak Ordu Cezaevi’ne gönderilen ve sonrasında Silivri’deki Marmara Cezaevi’nde nakledilen Emekli Albay Orkun Özeller, “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret”, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçlamaları ile 57 gündür tutuklu bulunuyordu.

Özeller, ilk kez İstanbul 8. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakim karşısına çıktı.

Duruşmayı takip etmek üzere Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Şehit Anneleri Derneği Başkanı Pakize Akbaba da İstanbul Adliyesi’ne geldi.

Sanık Özeller ve taraf avukatları mahkeme salonunda hazır bulundu. Duruşmada savunması alınan Özeller, “Ben 14 yaşında annemin babamın yanından ayrılıp devletin yetiştirdiği, beslediği büyüttüğü ve devletin adına, devletin bekası ve kamu güvenliğini sağlamak için devletin komutanlarının verdiği emirleri yerine getirmiş emekli bir albayım” dedi.

“PKK terör örgütü o tarihte ne silah bırakmıştır, ne de teslim olmuştur”

Türk milletinin, terör örgütüne ve onun başına olan tavrını çok net biçimde ortaya koyduğunu, terörist başının Meclis’te konuşma yapacağı yönünde haberlerin çıkmasının ardından kendisinin de bu davada yer alma sürecinin başladığını belirten Özeller, şu savunmayı yaptı:

“Müşteki, 12 Eylül 2025 tarihinde Sabah gazetesine verdiği röportajda şu ifadeyi kullanıyor: ‘Barış tek kanatlı bir kuş değildir. Barışı uçurabilmek için ikinci kanadın da olması gerekir. Ne kadar tesellilmiş ve silahlar bırakılmıştır; birlikte yaşayabilmenin şartlarına gelinmiştir.’ Şimdi bu ifade, gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü PKK terör örgütü o tarihte ne silah bırakmıştır, ne de teslim olmuştur. Bunu nereden biliyoruz? 30 Eylül 2025 tarihinde Anadolu Ajansı’nda yer alan haberde, TBMM Başkanı Sayın Numan Kurtulmuş’un sözleri açıkça bunu ortaya koymaktadır. Kendisi diyor ki, ‘Ümit ediyoruz ki örgüt silahlarını bıraksın, üyeleri de kendilerini tamamen teslim ettiklerini ilan etsin.’ Yani açıkça görülüyor ki örgüt hâlâ silahlıydı. Ayrıca müşteki, 21 Eylül 2025 tarihli grup toplantısında kendi sözleriyle terör örgütü PKK’ya ‘lağvedilmiştir’ diyerek hitap etmiştir.
Aynı konuşmada, örgütün henüz kendisini feshetmediğini, ama feshetmesi gerektiğini de dile getirmiştir. Yani kendi beyanları bile çelişkilidir.

“Bu rehavet, yeniden şehit haberlerinin gelmesine neden olabilir”

Aradan yalnızca birkaç gün geçtikten sonra, ben 27 Eylül 2025 tarihli bir gazetede, örgüt mensuplarının ellerinde silahlarla ülkeyi terk ederken çekilmiş fotoğraflarını gördüm. Bu fotoğraflar, örgütün silah bırakmadığının en somut kanıtıdır. Peki, bu neden önemli? Çünkü geçmişte de defalarca ‘örgüt silah bırakıyor’ denilmiş, ‘artık barış geldi’ algısı oluşturulmuştur. Ancak bu sözlerin ardından, özellikle 2009 ve 2013 yıllarında örgüt tekrar güçlenmiş, yeniden teşkilatlanmış, mühimmatını toplamış ve Türk Silahlı Kuvvetleri’ne saldırmıştır. O dönem çok sayıda güvenlik görevlimiz şehit olmuştur. Ben bunları bizzat sahada yaşamış birisiyim. Bu nedenle, eğer bugün de ‘örgüt silah bıraktı’ şeklinde yanlış bir bilgi yayılırsa, toplumda ve güvenlik birimlerinde bir rehavet oluşur. Ve bu rehavet, yeniden şehit haberlerinin gelmesine neden olabilir. İşte bu endişelerle, ben kamuoyuna yanlış aktarılan bir durumu düzeltmek amacıyla bir paylaşım yaptım. Paylaşımımın amacı, terörü meşrulaştırmak değil; tam tersine, gerçeği ortaya koymaktı. Çünkü bu toplumun bir kez daha aynı hataya düşmesini istemedim. Paylaşımlarım anayasal haklarımdan olan ifade özgürlüğü kapsamında yapılmıştır.”

“Bu cümlenin öznesi Bahçeli değil, Bahçeli’ye kulu gibi biat edenlerdir”

Paylaşmındaki, “Devlet Bahçeli’ye onun kulu gibi biat edenlerin de PKK terörist başına biat eden apoculardan hiçbir farkı yoktur. Türk değildir, kafirdir” şeklindeki cümlenin öznesinin MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli olmadığını söyleyen Özeller, şöyle devam etti:

“Bu cümlenin öznesi, Bahçeli’ye kulu gibi biat edenlerdir. Yani onu Tanrılaştıran, taparcasına bağlanan, bir lideri ilahlaştıran kişilerdir. Ben bu kişilere ‘Türk değildir, kafirdir’ demişim. Neden? Çünkü Türk’ün töresinde kula kulluk edilmez. Türk, inancı ne olursa olsun, sadece Allah’a eğilir. Bir kula tapan, bir beşeri kutsallaştıran kişi dinen de ahlaken de doğru bir yolda değildir. Bu sözümün dini temeli de vardır. Kur’an-ı Kerim’in Bakara Suresi 165. ayeti, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın resmi mealinde şöyle der: ‘Allah’tan başka varlıklara, ister put, ister lider, ister mal-mülk olsun, Allah’ı sever gibi bağlananlar vardır. Bu şekilde şirke sapanların kurtuluş ümidi yoktur. Allah’ın azabı şiddetlidir.’ Benim sözümle bu ayetin anlamı birebir örtüşmektedir. Ben bir kişiyi hedef almadım; bir davranışı, bir zihniyeti eleştirdim. Dolayısıyla, sözümün dini ve ahlaki temeli açıktır.”

“PKK’lılar, FETÖ’cüler, NATO’cular, emperyalistler beni sevmez”

Orkun Özeller, ömrünün büyük bir kısmını terörle mücadeleye adamış bir Türk askeri olduğunu, girmediği çatışma, şehit vermediği cephenin kalmadığını belirterek, şunları söyledi:

“Üniformam şehit kanıyla, onurla bezenmiştir. Bu yüzden PKK’lılar beni sevmez. FETÖ’cüler sevmez. Amerikan emperyalizminin uşakları sevmez. Kosova’da Türk askerinin onurunu korumak için Alman askerine kafa tutmuş biriyim; NATO’da bile beni sevmezler. Ama bunların hepsi benim için birer şeref nişanesidir. Beni kimler sever biliyor musunuz? Gazilerimiz sever. Şehit yakınlarımız, silah arkadaşlarım, komutanlarım ve en önemlisi aziz Türk milleti sever. Bugün burada bulunma nedenim de budur. Benden şikâyetçi olan makam burada; sizler ise Türk milleti adına karar vereceksiniz. Ben inanıyorum ki, Türk milleti de sizin vereceğiniz kararı vicdanında en doğru yere koyacaktır. Ben görevimi yaptım, sözümü söyledim. Gerisi artık yüce mahkemenizin ve Türk milletinin takdiridir.”

Özeller’in savunmasının ardından avukatlarının savunması alındı. Ardından savcılık esas hakkında mütalaasını sundu.

Bir suçtan beraat, bir suçtan ceza aldı

Savcı mütalaasında, Özeller’in “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan cezalandırılmasını, “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatını istedi. Savcılık, Özeller’in tahliye edilmesini talep etti.

Sanık ve avukatlardan son sözler alındı. Duruşmaya yarım saat karar arası verildi.

Aradan sonra hakim, Özeller’in “halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme” suçundan beraatına, “kamu görevlisine görevinden dolayı sesli, yazılı veya görüntülü bir ileti ile alenen hakaret” suçundan 442 gün adli para cezası ile cezalandırılmasına hükmetti. Hükmün açıklanmasını geri bırakan hakim, Özeller’in tahliyesine karar verdi.