Haber: Zeynep BOZUKLU – Berfin BAYIR
(TBMM) – Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmelerinde konuşan CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “Bu çocuk meselesi sadece Recep Tayyip Erdoğan’a söyletirseniz, bizim seçmenler Recep Tayyip Erdoğan’a karşı inat ediyor çocuk yapmamak için. Muhalefeti de bu konuda birleştirmek lazım. Bu bir milli mesele, ulusal bir mesele. Şimdi bak bu Togg’u da aynı şekilde yaptılar. Togg’u sanki bir siyasi partinin siyasi partinin aracıymış gibi gördüler. Togg bizim milli ürünümüz” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesap görüşmeleri için toplandı. CHP Malatya Milletvekili Veli Ağbaba, “bazı mesleelerin milli mesele olması lazım” diyerek, şunları kaydetti:
“Malatya’da sadece bir ay içinde yalnız yaşayan dört kişi evlerinde ölü bulundu. Ne komşu fark etti, ne bir yakını aradı, kimsenin kapı çalmadığı bu evlerde hayatlar sönüp gitti. Bu konuyu neden aktardım onu izah edeyim. Malatya’da kimsesiz veya aileleriyle birlikte yaşayamayan yaşlı insanların bakımlarını üstlenecek bir huzurevimiz artık yok. Malatya’da huzurevi depremde ağır hasar alınca yıkıldı. Huzurevindeki yaşlılar Antalya’ya gönderildi. Ancak bin gün geçmesine rağmen ne huzurevi yapıldı ne de başka şehirlere gönderilen yaşlılarımız memleketlerine dönebildi. Dolayısıyla bakın burada çok hızlı bir şekilde Malatya’da bir huzurevinin yapılması lazım. Malatya’nın maalesef birçok meselesi var. Birçok sorun var.
“Bu yıl da emeklilere maalesef ölmeden kabir azabı yaşattınız”
Geçen yıl emekli yılı ilan edilmiş. Bu yıl da emeklilere maalesef ölmeden kabir azabı yaşattınız. Şimdi Aile Yılı ilan ettiniz. Ailelerin durumu hiç iyi değil. Şimdi biliyorsunuz ki üç çocuk, bence de üç çocuk önemli. Hatta beş çocuk önemli. Cumhurbaşkanı ‘beş çocuk’ demeye başladı. İlginç gelecek ama bu beş çocuk çocuk meselesini ben destekliyorum şahsen. Bakın değerli arkadaşlar bizim bir beka meselemiz varsa bu çocuk doğum oranlarımızın düşük olması burada sessiz ama derin bir mesele, hep birlikte konuşmalıyız. İktidarı, muhalefeti birlikte konuşmalıyız. Konumuz düşük doğum oranları. Mesele tercih meselesi değil. Mesele koşullarının zorlanmasıdır. Çocuk yapmaya korkuyor insanlar. Çünkü bu ülkede gelecek güvencesiz. Çünkü bu ülkenin geçim kaygısı, gençlerin hayallerinin gerisinde kaldı. Çünkü bu ülkede çocuk sahibi olmak aileye değil, aileyi bırakın bazen akrabaya bile yük oluyor.
“Bu ülkede bir anne doğum izni alıyor ama dönünce işim kalacak mı diye kaygı duyuyor”
Bugün dünyaya baktığımızda iki tablo farklı tablo görürsünüz. Bir tarafta Latin Amerika ülkeleri, diğer tarafta Doğu Avrupa ülkeleri komünist coğrafyalar. Hepsinde doğum oranları düşüyor. Çünkü ekonomik güvensizlik var. Ama öbür tarafa bakıyorsunuz sosyal koruma harcamalarının yüksek olduğu yerlerde insanlar rahat çocuk yapabiliyorlar. Ne görüyoruz? Sosyal devlet güçlüyse doğum oranı düşmüyor. Yani mesele sadece kültür değil, ahlak değil, aile yapısı değil. Mesele güvencedir, sosyal devlettir. Bakın arkadaşlar, sizlere soruyorum. Asgari ücretlerin önemli çalışanların yüzde 50’sine yakınının asgari ücret aldığı bir ülkede kiralar ne durumda? Okul masrafları ne durumda? Gençlerin iş bulma umudu ne durumda? Kadınların istihdam güvencesi ne durumda? Bir bakmak lazım. Bu ülkede gençler yuva kurmayı düşünüyor ama daha yuva kuracak ev bulamıyor. Bu ülkede bir anne doğum izni alıyor ama dönünce işim kalacak mı diye kaygı duyuyor. Şimdi bu ortamda çocuk nasıl yapsın, hangi ortamda yapsın?
Bu çocuk meselesi sadece Recep Tayyip Erdoğan’a söyletirseniz, bizim seçmenler Recep Tayyip Erdoğan’a karşı inat ediyor çocuk yapmamak için. Muhalefeti de bu konuda birleştirmek lazım. Bu bir milli mesele, ulusal bir mesele. Şimdi bak bu Togg’u da aynı şekilde yaptılar. Togg’u sanki bir siyasi partinin siyasi partinin aracıymış gibi gördüler. Togg bizim milli ürünümüz.”

