Haber: Erva GÜN – Ogün AKKAYA
(TBMM) – İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, Sosyal Güvenlik Kurumu’nun (SGK) alacaklarına ilişkin, “Allah aşkına adil davranın. Hiç iktidar belediyesine haciz yaptınız mı? Ne kadarını yaptınız ve ne kadarını tahsil ettiniz? Bir tarafta seçim meydanlarında 7 bin 200 gün diye söz veren Cumhurbaşkanı’na rağmen esnafın bu hakkını vermediniz ve ülkenin her tarafı mağdurlarla dolu ya. Ürettiğiniz ve getirdiğiniz Türkiye bu. Eski Türkiye’nin gözünü seveyim. Bu ve pek çok mağduriyetin altında imzası bulunan bir iktidarsınız” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesap görüşmeleri için toplandı.
İYİ Parti Bursa Milletvekili Selçuk Türkoğlu, komisyonuda yaptığı konuşmada, mevcut bütçe politikalarını eleştirerek, emekçi, emekli ve asgari ücretlilerin yok sayıldığını söyledi. Türkoğlu, bakanlık bütçesinin yüzde 98,6’sının cari transferlere, yani pasif ödemelere ayrıldığını belirterek, “Yeni iş yaratmaya, üretimi teşvik etmeye, kadın istihdamını güçlendirmeye ve gençlere umut olmaya ayrılan kaynak adeta yok hükmünde” dedi.
Türkoğlu, TÜİK’in açıkladığı işsizlik oranlarının yanıltıcı olduğunu savunarak, artan iş gücü oranına rağmen her dört kişiden birinin ya işsiz ya da çalıştığı işten geçimini sağlayamadığını ifade etti. İmalat sektöründe son bir yılda 184 bin kişinin işini kaybettiğini, tekstil sektörünün ciddi ölçüde küçüldüğünü ve havlu atan sektöründe son 10 yılda 700 bin kişilik istihdam kaybı yaşandığını belirtti. Tarım sektörünün ise ciddi bir çöküş yaşadığını kaydeden Türkoğlu, otomotiv sektörünün ise “patlamaya hazır bir bomba” olduğunu dile getirdi.
“Bugün Avrupa’da asgari ücretli oranı en yüksek ülke Türkiye”
Türkoğlu, 2025 yılında belirlenen 22 bin 104 liralık asgari ücretin, Türk-İş’in açıkladığı açlık sınırına göre 30 bin liraya dayandığını vurguladı. Türkiye’de çalışanların yüzde 40’ından fazlasının asgari ücretli olduğunu belirten Türkoğlu, “Her 10 çalışandan dördü bir dilim ekmeği hesaplayarak yaşıyor. Bugün Avrupa’da asgari ücretli oranı en yüksek ülke Türkiye. Bu bir övünç değil, bu bir utanç tablosudur” dedi. Ayrıca Asgari Ücret Belirleme Komisyonu’nun işverenin masası haline geldiğini, işçinin temsilcisinin masada sadece seyirci konumunda olduğunu dile getirdi.
Türkoğlu, EYT düzenlemesiyle emeklilik umudu verilen milyonların düşük maaşlarla hayal kırıklığına uğratıldığını belirtti. “Bugün en yüksek dereceden emekli olmuş bir devlet memuru ikinci el araba alabilir mi, bir evin balkonunu alabilir mi?” diye soran Türkoğlu, sosyal güvenlik sisteminin çöktüğünü ve günü kurtarmaya yönelik kararların müjde olarak sunulduğunu söyledi.
“Asgari ücretli biri o ay 2 saat mesai yaptığında asgari ücret istatistiğinden çıkabilir mi ya?”
SGK’nın açıklarının hala Hazine tarafından kapatıldığını belirterek, bunun yeni vergiler ve borç yüküyle halka yansıtıldığını ifade eden Türkoğlu, “Günü kurtarmak için sadece kamunun hakkını koruyan, devleti önceleyen, işçiyi, emekçiyi, esnafı, işvereni adeta yok sayan bencil politikalarınızdan vazgeçmeniz lazım” ifadesini kullandı.
Taşeron sisteminin kaldırılacağı sözüne rağmen kamu kurumlarının taşeron cenneti haline geldiğini ve iş cinayetlerinde Türkiye’nin Avrupa birincisi olduğunu kaydeden Türkoğlu,”Gerçek asgari ücretli sayısını açıklayacak mısınız ya? Allah aşkına, asgari ücretli biri o ay eğer 2 saat fazla mesai yaptığı zaman asgari ücret istatistiğinden çıkabilir mi ya? Yani 22 bin 104 lira değil 22 bin 300 lira aldı diye onu asgari ücretli saymayacak mısınız? Buna rağmen yüzde 40, yüzde 45 nedir” diye sordu.
“Biz bu işi beceremediğimiz için de ‘istifa ediyoruz’ demenizi bekliyoruz”
Türkoğlu, SGK alacaklarına ilişkin iktidar belediyelerine karşı uygulanan ayrıcalıkları eleştirerek, muhalefet belediyelerine ise zorluk çıkarıldığını kaydetti. Esnafın seçim vaatleri yerine getirilmediğini, ülkenin dört bir yanının mağdurlarla dolu olduğunu söyledi. Türkoğlu, “Allah aşkına adil davranın. Hiç iktidar belediyesine haciz yaptınız mı? Ne kadarını yaptınız ve ne kadarını tahsil ettiniz? Bir tarafta seçim meydanlarında 7 bin 200 gün diye söz veren Cumhurbaşkanı’na rağmen esnafın bu hakkını vermediniz ve ülkenin her tarafı mağdurlarla dolu ya. Ürettiğiniz ve getirdiğiniz Türkiye bu. Eski Türkiye’nin gözünü seveyim. Bu ve pek çok mağduriyetin altında imzası bulunan bir iktidarsınız. Biz bu işi beceremediğimiz için de ‘istifa ediyoruz’ demenizi bekliyoruz” dedi.
Ün: “Bu sömürü düzeni kadın erkek ayırmıyor ve ayrım yapmadan öldürüyor”
Komisyonda konuşan Gelecek Partisi Denizli Milletvekili Sema Silkin Ün, “Acı bir hafta sonunun ardından acıda payı olan bir bakanlığın bütçesini konuşmak üzere buradayız. Hiçbirimiz için çok kolay değil” dedi. Ün, “Ülkemizde ağır tedbirsizliklerin sonucu yaşanan iş cinayetleri artık istatistik halini almış durumda. İnsanı değersizleştiren bir yozlaşma yaşanıyor. Kamu eliyle yaşanıyor aslında bu yozlaşma” ifadelerini kullandı.
Kocaeli’nde parfüm fabrikasında yaşanan patlamayı hatırlatan Ün, “Göz göre göre gelen bir cinayet de bu yozlaşmanın bir parçası. Günlük yevmiyesi mutfağındaki tüpü almaya yetmeyecek olan Esma’nın, 65 yaşında çalışmak zorunda olan Hanım’ın, 15 gün boyunca 3.800 liraya çalışan Şengül’ün, çocuk yaşlarında sömürünün muhatabı olan Tuba’nın, Nisa’nın, Cansu’nun… Evet, artık bu sömürü düzeni kadın erkek ayırmıyor, genç yaşlı ayırmıyor, çoluk çocuk ayırmıyor ve ayrım yapmadan öldürüyor bu düzen evlatlarımızı, insanlarımızı” dedi.
“Daha kaç tane facia yaşayacağız?”
Ün, “Hiçbirinin hayatı da şu parfüm şişesinden daha kıymetli değil. Bu parfüm şişesinden daha pahalı değil. Hiçbirinin aldığı aylık ücret bu parfümden iki tane almaya yetmiyor. Burada şapkayı önümüze koymamız lazım ve herkesin sorumluluğunu daha fazla hissetmesi lazım. Daha kaç tane facia yaşayacağız?” diye sordu. “Kaçıncısını yaşıyoruz ve önümüzde devasa bir problem var” diyen Ün, “Elbette size bu cinayetlerin sebebisiniz demiyoruz ama bunun bir parçası bakanlığımız ve en önemli paydaşlarından bir tanesi bu tedbirleri almadığı için. Hiçbirinin bedeli iş güvenliğinde alınmayan tedbirler kadar ağır bedel ödetmiyor maalesef” ifadelerini kullandı.
Kocaeli’ndeki faciaya ilişkin olarak Ün, “Neresinden tutsak, hangi soruyu sorsak alacağımız cevap başka bir fecaate cevap veriyor. Kocaeli gibi göz önünde bir yerde bir ruhsatsız iş yeri çalıştırılıyorsa burada sorumlu aramaya en başta bakanlığınızdan başlamamız gerekmiyor mu? Kamu otoritesinden başlamamız gerekmiyor mu?” dedi. CİMER sistemiyle ilgili olarak Ün, “Ülkede ödüllere doyurulamayan bir CİMER sistemi var ama o umarsızlık, o sorumsuzluk, o cevaptaki vicdanını kaybetmişlik nasıl hesap verecek?” diye sordu.
“Bu yılın ilk ayında bin 737 işçimiz ölmüş, bunların 76’sı çocuk”
SGK verilerine de değinen Ün, “2024 yılında 733 bin 646 iş kazası yaşanmış, bin 860- bin 897 işçimizi kaybetmişiz. Bu yılın ilk ayında bin 737 işçimiz ölmüş, bunların 76’sı çocuk. Her 100 bin çalışanda ölümlü kaza oranımız 11,5 ve OECD ülkeleri arasında ilk sıradayız. Eurostat verileri Türkiye’nin iş kazalarında en fazla insanın hayatını kaybettiği ülkelerin başında olduğunu söylüyor” ifadelerini kullandı.
Ün, “Bu tabloda ilk sırada olmamızın sebebi, başka bir tabloda son sırada olmamız çünkü. ILO’nun iş güvenliği denetimci sayısı verilerinde ülkemiz son sıralarda. Evet, sebep zaten sonucu ortaya koyuyor” diye konuştu.
MHP’li Kalaycı: “İhmali, kusuru, eksiği olanlar mutlaka hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır”
MHP Konya Milletvekili Mustafa Kalaycı ise Kocaeli’nin Dilovası İlçesi’nde bir kozmetik üretim tesisinde meydana gelen altı işçinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin, “Yangında hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı, yaralılara da acil şifalar diliyorum. Bu konuda adli soruşturma başlatılmış, ayrıca idari soruşturma açılarak bazı kamu görevlileri açığa alınmıştır. Beklentimiz, ihmali, kusuru, tabii ki eksiği olanlar mutlaka hak ettikleri cezaya çarptırılmalıdır” dedi.

