Haber: Berfin BAYIR – Zeynep BOZUKLU
(TBMM) – AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, konukevlerinin sayısının az olmasıyla ilgili eleştirilere ilişkin “Nüfusu 100 binin üstünde olan belediyelerin konukevlerini açma zorunlulukları var. Şimdi İzmir’e, İstanbul’a baktığımızda büyükşehir 2014 yılında bir tane kurmuş. İlave bir şey yok” dedi. Belediyelerin görevini yerine getirmediğini söyleyen Ök’e CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, “Belediyelerle kafayı bozmuş, Bakanlık kursun, belediyenin kaynaklarını kesmeyin” derken, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ise “Kanun var, kanun” diye cevap verdi. CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı da Ök’e “Belediyenin kaynaklarını kesmezseniz…” diye tepki gösterirken Ök ise “Bakın, bugüne kadar belediyenin kaynaklarını kesmek diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye’de İller Bankasından giden tüm kaynakların partisine bakılmaksızın kişi başına düşen para ve miktarı bellidir. Belediyeler burada tercihte bulunacak, öncelikleri nelerdir diye” dedi.
Plan ve Bütçe Komisyonu’nda AK Parti Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının 2026 bütçesi ve kesin hesabı görüşülüyor.
AK Parti grubu adına söz alan AK Parti Denizli Milletvekili Nilgün Ök, “Güçlü aile, güçlü Türkiye” anlayışıyla 23 yıldır hizmet götürdüklerini söyleyerek “Tabii ki güçlü aile derken aslında güçlü kadını da çok büyük önemsiyoruz. Çünkü eğer kadın güçlü olmazsa aile güçlü olmaz. Aile güçlü olmazsa da ülkenin güçlü olmayacağının bilincinin farkındayız” dedi.
“Kadın hakları ile aile politikalarını hiçbir zaman birbirinin karşıtı olarak görmüyoruz”
Kadın ve aile politikalarını birbirini tamamlayan ve destekleyen el birliğiyle toplumun temellerini sağlamlaştıran iki önemli politika olduğunu düşündüklerini belirten Ök, “Bu yolda politikalar üretiyoruz. Kadın hakları ile aile politikalarını hiçbir zaman birbirinin karşıtı olarak görmüyoruz. Asla da görmedik. Tam tersi bunu tamamlayıcı olarak görüyoruz. Hem kadınların hem ailenin güçlenmesi yönünde çok ciddi çalışmalar yapıyoruz. Geçmişte özgürce eğitime katılamayan kadınların eğitim ve iş gücü piyasasından engellenerek sözde o makbul kadın dayatmasıyla toplumsal ilerlemenin önüne aslında set çekilmişti. Ama biliyorsunuz yapmış olduğumuz mücadelemizle eğitimdeki eşitsizliklerin ortadan kaldırdık. Yasakları tarihe gömerek ve kadınların eğitimde daha fazla yer almasını sağlamak yönünde politikaları hayata geçirdik” diye konuştu.
AK Partili Ök, Cumhuriyetin ilk yıllarında Mustafa Kemal Atatürk sayesinde Türk kadınının parlamentoda seçme ve seçilme hakkıyla birlikte önemli bir kazanım elde ettiğine dikkati çekerek “Tabii o yıllarda yüzde 4 küsurlerdeydi. Daha sonraki yıllarda bu oran ciddi anlamda düşüyor ama 2002 yılına kadar o yüzde 4 eşiği aşılamamış durumdaydı. Bugün geldiğimiz nokta da çok iyi değildir ama 2002’den itibaren yüzde 4 kırılarak bugün yüzde 20’lere çıkmış durumda” dedi.
“İstanbul Sözleşmesi marjinal gruplar tarafından farklı boyutlara çekildi”
AK Parti olarak ilk zamandan beri seçim beyannamelerinde özellikle kadına yönelik şiddet, töre ve namus cinayetleri ile ilgili çok önemli sözler verdiklerini hatırlatan Ök, şöyle konuştu:
“Bugün bu sözleri yerine getirmiş olmanın da mutluluğunu yaşıyoruz. 2004 yılında Anayasa değişikliği ile ‘kadın-erkek eşittir’ hükmünü Anayasa metnine dahil ederek bu sözümüzü tuttuk. 2005 yılında yaptığımız Türk Ceza Kanunu’ndaki köklü değişikliklerle kadına yönelik şiddet ve cinsel saldırı suç olarak ilk defa tanımlandı ve kadına karşı her türlü ayrımcılığa karşın etkin yasal önlemler aldık.
‘İstanbul Sözleşmesinden çıktınız’ dendi, evet İstanbul Sözleşmesinden çıkıldı. İstanbul Sözleşmesi marjinal gruplar tarafından farklı boyutlara çekildi. İstanbul Sözleşmesinden çıkmış olmamız demek bir mücadeleden vazgeçmişiz anlamına gelmez. Bu aslında bugüne kadar yapılan çalışmaların görmezden gelinmesidir. Türkiye gerçekten sözleşmeden çıktıktan sonra da bu yönde düzenlemeleri hayata geçirmeye devam etmiştir.”
Komisyonda konukevine ilişkin belediye tartışması…
Ök, Eylül 2025 itibarıyla 150 kadın konukevinin hizmet verdiğine değinerek “Sadece Bakanlığımıza bağlı olanların sayısı 112. Toplam kapasitesi de 2 bin 819. Bugün 16 ilde de 19 iktisas konukevi mağdurların özel ihtiyaçlarına göre hizmet vermektedir” dedi.
Konukevlerin sayısının az olmasıyla ilgili eleştirileri hatırlatan Ök, “Hepimiz biliyoruz nüfusu 100 binin üstünde olan belediyelerin konukevlerini açma zorunlulukları var. Şimdi Belediyelere baktığımızda; İzmir’e, İstanbul’a baktığımızda büyükşehir 2014 yılında bir tane kurmuş. İlave bir şey yok. Kaldı ki bu evlerin kapasitesine bakmak lazım. Soru cevap usulü olmadığını biliyorum ama bugün kadın konukevlerindeki kapasitesi sizce yüzde kaçla doludur? Yüzde 69. Kadın konukevi tabii ki ihtiyaç dahilinde kurulmalı. Hatta keşke belediye görevini yerine getirse ve kursa ama baktığımızda da…” diye konuştu.
Bunun üzerine muhalefet sıralarından Ök’ün belediyelerin yeterince sığınma evi yapmamasına ilişkin sözlerine tepkiler geldi. CHP Ankara Milletvekili Semra Dinçer, “Belediyelerle kafayı bozmuş, Bakanlık kursun, belediyenin kaynaklarını kesmeyin” derken, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir ise “Kanun var, kanun” diyerek cevap verdi. CHP Antalya Millevekili Cavit Arı da Ök’e “Belediyenin kaynaklarını kesmezseniz…” diye tepki gösterirken Ök ise “Bakın, bugüne kadar belediyenin kaynaklarını kesmek diye bir şey söz konusu değildir. Türkiye’de İller Bankasından giden tüm kaynakların partisine bakılmaksızın kişi başına düşen para ve miktarı bellidir. Belediyeler burada tercihte bulunacak, öncelikleri nelerdir” diye yanıt verdi. İzmir’deki altı tane konuk evinin dört tanesi belediyeler tarafından kapatıldığına dikkat çeken Ök, “Şimdi, bence gidip bunlarla da ilgili belediyelerinize ‘Neden kapatıyorsunuz?’ diye sormak lazım” dedi.

