Ana Sayfa Arama Galeri Video Yazarlar
Üyelik
Üye Girişi
Yayın/Gazete
Yayınlar
Kategoriler
Servisler
Nöbetçi Eczaneler Sayfası Nöbetçi Eczaneler Hava Durumu Namaz Vakitleri Gazeteler Puan Durumu
WhatsApp
Sosyal Medya
Uygulamamızı İndir

2026 bütçesi Plan ve bütçe Komisyonu’nda… Başsavcılığın, CHP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunması gündeme geldi

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, CHP hakkında Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulması da gündeme geldi. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, “Türkiye’nin birinci partisi durumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası talep edildi. Buna oturduğunuz yerden sizin de bir itirazınızın olması lazım” derken, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise, “Bu hukukun katli demektir. Bu Türkiye’deki sistemin, düzenin bozulmasını talep etmek demektir. Böyle bir talebi böyle bir anlayışı reddediyoruz” ifadesini kullandı. 

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM

Haber: Ogün AKKAYA – Erva GÜN

(TBMM) – Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesinin görüşüldüğü TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırladığı iddianamede, CHP hakkında Yargıtay Cumhiriyet Başsavcılığı’na ihbarda bulunulması da gündeme geldi. CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, “Türkiye’nin birinci partisi durumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası talep edildi. Buna oturduğunuz yerden sizin de bir itirazınızın olması lazım” derken, CHP Antalya Milletvekili Cavit Arı ise, “Bu hukukun katli demektir. Bu Türkiye’deki sistemin, düzenin bozulmasını talep etmek demektir. Böyle bir talebi böyle bir anlayışı reddediyoruz” ifadesini kullandı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu, Samsun Milletvekili Mehmet Muş başkanlığında, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçesi ve kesin hesap görüşmeleri için toplandı. Komisyonda söz alan CHP’li milletvekilleri, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan İBB soruşturması iddianamesine tepki gösterdi.

CHP Rize Milletvekili Tahsin Ocaklı, “Sayın Bakan, bugünkü bütçe müzakereleri güne sakat başladı. Niye biliyor musunuz? 31 Mart’ta Türkiye’de belediyeleri kazanan ve bugün Türkiye’nin birinci partisi durumunda olan Cumhuriyet Halk Partisi’ne kapatma davası talep edildi. Şimdi böyle bir şey kabul edilemez. Buna oturduğunuz yerden sizin de bir itirazınızın olması lazım” diye konuştu.

CHP’li Arı: Bu hukukun katli demektir

CHP Antalya Milletevkili Cavit Arı ise, “Bu ülkede bir şeylerin düzelebilmesi için önce yargının, adaletin, hukukun düzelmesi gerekir. Ekonomi düzelmezse sizin bakanlığınızın performansı hiç düzelme” dedi.

Arı, hazırlanan iddianameye ilişkin, “Bu iddianamede Başsavcılık, Yargıtay’a Anayasa Mahkemesi’nin Anayasa’nın 69. maddesi gereğince Cumhuriyet Halk Partisi’nin kurumsal yapısının kapatılması ile ilgili bir talepte bulunuyor. Böyle bir hukuk, böyle bir adalet olabilir mi? Bir belediyede yaşandığı iddia edilen, ortada bir yargı kararı yok. Kimse hakkında verilmiş bir karar yok. Bu iddialar üzerine bir başsavcı çıkıp Yargıtay’a bu şekilde bir talepte bulunuyor. Bu hukukun katli demektir. Bu Türkiye’deki sistemin, düzenin bozulmasını talep etmek demektir. Böyle bir talebi böyle bir anlayışı reddediyoruz, kabul etmiyoruz” ifadesini kullandı.

DEM Partili Koca: “Bu katliam sizin sermaye sınıfından yana duruşunuzun bir eseri”

DEM Parti Mersin Milletvekili Perihan Koca, “Sayın Bakan, patronları, holdingleri, sermayenin çıkarlarını koruyup kollama dışında işçilerin lehine ne bir inceleme var, ne bir denetim” diyerek, işçilerin hakkını ve hukukunu koruyacak somut adımların atılmadığını dile getirdi.

Koca, defalarca CİMER’e başvuru yapıldığını, şikayet ve uyarılara rağmen herhangi bir adım atılmadığını belirterek, “Varsa yoksa patronlara hizmet, varsa yoksa sermayeye ihtiyaç var. Bakın Dilovası’nda göz göre göre gelen işçi katliamı bunun son örneği Sayın Bakan ve bu katliam sizin sermaye sınıfından yana duruşunuzun bir eseri. Sitenizde yazan, görev tanımınızda yer alan bir tane hususu bile yerine getirmemişsiniz” dedi.

CHP’li Gürer: Şu anda emeklilikte adalet arayanlar ve tarihe takılanlar var

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer ise genç işçi ve taşeron işçilerin hak kayıplarına dikkat çekti. Gürer, 15-24 yaş aralığında genç işsizliğin azaldığı iddiasının sunumda yer aldığını, ancak çırak ve stajyerlerin 18 yaşından önce yaşlılık sigortasının başlatılmadığını vurguladı. “Bunların hakkını niye gasp ediyorsunuz? Kıdemini ödeyen çırak ve stajyerler, 18 yaşından önce çalışma yaşamına başladığı süreçte yaşlılık sigortası başlasın” dedi. Gürer, stajyer ve çırak modüllerinin taleplerinin bir an önce karşılanması gerektiğini söyledi.

Taşeron işçilerin durumuna da değinen Gürer, “Belediye ve şirket işçileri ile birlikte kamuda şu an 630 bin kişi taşeron olarak çalışıyor. Modern kölelik devam ediyor. 4 Aralık’tan bir gün önce iş yerinde taşeronun sözleşmesi biterken, yıllardır çalışmasına rağmen kadroları verilmedi. Bu büyük bir hak kaybıdır” ifadelerini kullandı. EYT düzenlemelerinde kademeli geçişin devreye alınmadığını belirten Gürer, “Şu anda emeklilikte adalet arayanlar ve tarihe takılanlar var. Binlerce insan her gün milletvekillerine mail atıyor, CİMER’e yazıyor, size ulaşmaya çalışıyor. Bu mağduriyetin giderileceğine dair mutlaka bir açıklama yapın” dedi.

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adı kaldı, içi boşaldı”

“Türkiye’de Çalışma Bakanlığı müfettişleri dört dörtlük, eğitimli, bilgili kişilerdir. Statü değişikliğine gittiniz. Onların alandaki çalışmalarını sınırlandırdınız, göstermelik gidip denetim yaptığınızı sanıyorsunuz” diyen Gürer, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı adı kaldı, içi boşaldı. İş cinayetleri haberleri her gün geliyor. Staj öğrencilerinin iş cinayetlerinde öldüğü bir döneme ülkeyi getirdiniz. İnsanın vicdanı sızlar. 18 yaşının altındaki çocuğa büyük işçiye yaptırılan işi yüklüyorlar. Sonra onların hakkı verilmiyor. Ondan sonra da ölüyorlar. Arkasından ölenlerin yalnızca birer açıklamayla kalıyorsunuz. Süreci doğru yönetmiyorsunuz. Emek sömürüsü devam ediyor. Emekle ilgili hak mücadelesi verenlere gözaltı yapıyorsunuz. Konuşturmuyorsunuz. Onlara baskı uyguluyorsunuz. Ve sendikal özgürleşmenin önünde büyük bir engel olarak duruyorsunuz. Bir de işçinin yanında olun. Bir de emekçinin yanında olun. Bir de çalışanların yanında olun. Emeklilere gidip, emekli yılında deniz kenarında tatil yap deyinceye kadar karnı doyacak bir ücret verin. Emekli bayram ikramiyesi çıktığında bir emekli bayram ikramiyesinden koyun almıyordu. Bugün bir kilo et alınamıyor. Zulüm ediyorsunuz Sayın Bakan.”

CHP’li Pala’dan Bakan Işıkhan’a: “2024’te ve 2025’te kaç iş yerinde işçi sağlığı ve güvenliği denetimi yapabilmiştir?”

CHP Bursa Milletvekili Kayıhan Pala ise şunları söyledi:

“Uluslararası Çalışma Örgütü’nün veri tabanına girecek olursanız 2024 yılında 100 bin işçide 11,5 ile Türkiye, dünyada ölümcül iş kazalarında birinci sırada. Bu yıllardır böyle. Üzülerek görüyorum ki 2026 hedefleri arasına bu birinciliği elden bırakmayacak bir hedef koymuşsunuz. Üstelik Dilovası’ndaki örnekte olduğu gibi iş cinayetleri tam da sizin bakanlığınızın burnunun dibinde gerçekleşiyor. Bazı konuşmacılar CİMER’in verdiği yanıttan söz ettiler. Burada bir şeyi vurgulayalım: Genel kurulda geçtiğimiz yıl bir düzenleme yapılırken, 25 Ocak 2024 tarihinde 6331 sayılı kanunda, o zaman da söylemiştik, 24/A maddesi ile Çalışma Bakanlığı’nın iş yerlerinde işçi sağlığı ve güvenliği denetimi yapma yetkisini ortadan kaldırdınız. Asıl mesele bu. Bakanlık, soruyorum size: 2024’te ve 2025’te kaç iş yerinde işçi sağlığı ve güvenliği denetimi yapabilmiştir? Bu gerçekten kabul edilebilecek bir şey değil. Avrupa Birliği’nden örnek verelim: Avrupa Birliği ortalaması 100 binde 1,6. Yani Türkiye’de her 100 bin emekçide, Avrupa Birliği ortalamasına göre yaklaşık 9 emekçi daha fazla hayatını kaybediyor. Bakan olarak bu rakamda nasıl uyuyorsunuz? Gerçekten bunu anlamak mümkün değil.”